30 Ağustos-9 Eylül’ün Yunanistan’a bakan tarafı

Keşke bu yazıyı Rumca yazabilseydim. Konu dışı olacak ama ülkemizde okullarda İngilizce, Fransızca ve Almanca öğretilmesindeki pratik amacı görmek kolay ama topraklarımızda konuşulan dillerin öğretilmemesindeki mantıksızlığı görmek kolay değil.

Konuya dönersek, Büyük Zafer’in ve 100 yıl önce İzmir’in kurtulduğu 9 Eylül’e kadar uzanan gelişmelerin Yunan halkına ne söylediğini, bugünkü olayları, en azından siyasetçilerin demeçlerini haber olarak TV’lerinde duyduklarında ne düşündüklerini anlamak bence çok önemli. Çünkü Kriyakos Miçotakis gibi popülist-maceracı siyasetçilerin elinde Yunan halkının başına onların deyimiyle yeni bir “Mikrasiatiki Katastrofi” yani Küçük Asya (Anadolu) Felaketi daha gelmesi ne yazık ki büyük bir olasılık taşıyor.

Anadolu Felaketi, sadece Yunanistan’dan boş bir hayalin peşi sıra Ege steplerine sevk edilen 130 bin Yunan gencinin ve ailesinin başına gelmedi. Bugünkü Başbakan Miçotakis ile aynı ismi taşıyan Kriyakos Venizelos’un İngiliz siyasetçilerin oyununa gelerek Batı Anadolu ve Trakya’yı işgal ve ilhak edebileceği kanısına kapılması, Ege’nin bu tarafında da 640 bin sivilin yok olduğu, 40 bine yakın askerin şehit olduğu felaketlere yol açtı. Ege’deki Yunan işgali, yok olmakta olan bir imparatorluğun yerini alan Ankara’daki Meclis Hükümeti’nin başkanı ve başkomutan Gazi Mustafa Kemal’in komutasında başarıyla püskürtüldüğü için, bugün bize “felaket” gibi görünmüyor. Hele zaferden sonra galip komutanın alicenaplığıyla aşırı bir dostluk atmosferi doğmuş olması, bizim de Yunanistan halkının da 30 Ağustos-9 Eylül arasındaki gelişmeleri tam boyutlarıyla idrak etmemize 100 yıldır engel oldu. Sanki İngiltere ve Fransa’nın inayetiyle 1821’de kurulmuş ve onların sadakalarıyla ayakta duran bir ülke, ölüsü bile kendisine yetecek bir Osmanlı’yı ortadan kaldırmaya girişmemiş, en çok toprak kaybına uğradığında bile kendisinin 20 katı büyüklükteki bir Türk ülkesini ortadan kaldırmak için ABD Başkanı Wilson ve İngiltere Başbakanı Lloyd George’un aleti olabileceğini sanarak, İzmir’den işgale başlamamış gibi. 30 Ağustos’u kutluyoruz, 9 Eylül’de geçit törenleri yapıyoruz ama bu törenlere Miçotakis kutlama mesajı gönderse “Ne oluyor?” demeyecek kadar işin ruhundan, anlamından uzaklaştık.

100 yıl aradan sonra demek ki büyük kurtuluş savaşları da aşırı dostluk ve barış söylemlerinin yarattığı toprak kaymalarına uğruyor.

Oysa Yunanistan bugün ikinci bir Kriyakos’un, parlamento huzurunda alenen yalan söyleyebilen bir başbakanın yönetiminde. Bir tarihte İngiltere, Osmanlı’nın sipariş edip bedelini ödediği savaş gemilerini Yunanistan’a bağışlamıştı. Şimdilerde ABD parasını ödediğimiz F-35’leri Yunanistan’a hibe ediyor. O Yunanistan bir tarihte İngilizlere üs verirken, şimdi ABD’nin deniz ve kara üslerine açılış törenleri yapıyor; Fransızların verdiği envanter fazlası Fransız uçaklarıyla havalara sıçrıyor.

Bu sıçramanın yeni felaketlere yol açmaması, Yunan halkının Temmuz 2023’te vereceği karara bağlı.
 
Üst Alt