Spor Toto 1. Lig'de 5. hafta mücadelesinde Altay, evinde lider Bodrumspor'u 2-0 mağlup etti. Maçın 40. dakikasında Paixao'nun golüyle 1-0 öne geçen İzmir ekibi, 74. dakikada Cenk'in kendi kalesine attığı golle zafere uzandı. Bu sonuçla ilk galibiyetini elde eden siyah beyazlılar 4 puana ulaştı.
Geçen hafta Adana’da altyapı patentli oyuncuların yükselen formlarını izlerken, formasının altındaki ruhu hisseden gençlere sevgi ile bakmıştım. Özverisi ile Türk futbolunda forması çerçeveletip duvara asılacak isimlerden İbrahim’in hala yarışıyor ve de tabela yapıyor oluşuna şahit olurken de duygulanıyorum. Kaleci Ozan’ın eldivenlerinde eriyen topları, Kutay’ın, Eren’in gelişimlerini dikkatle takip ederken gururlanıyorum. Adanaspor randevusunda hanesine sezonun ilk rakamını yazdıran Altay, ilk üç haftaya oranla temel bazı meseleleri halletmiºe benziyordu. Sırada ligin başından beri çıktıkları en çetin mücadele için çimlere ayak basmak vardı. şimdi oyunu kurma zamanıydı. Bodrumspor, yabancı popülaritesinden uzak, benliğini yansıtan, şampiyon kadrosunu muhafaza edip basamakları tırmanan bir ekip. Kutlanmayı şimdiden hak ediyorlar. Altay, rakibine oranla maça daha iyi bir giriş yaptı. İsabetiyle, ritmiyle, rakip alanda görünmesiyle, etkinliğiyle üstün olan taraf. Daha da önemlisi Bodrum'a fren yaptırtacak kıvamda. Bodrum ekibinin, siyah beyazlıların üç direk arasına ilk denemesi 30'lu dakikalardan sonra Jahovic ile. Yani kendi öz kimliklerinden uzaktalar. Altay için bir fırsat demekti bu aynı zamanda. Tribünlerde hissedilen endişeyi bir an önce dağıtabilmek için ilk 45'te gelebilecek bir gole ihtiyacı vardı ev sahibinin. Eski yeterliliğini aratan Paixao, sahada görülmezken ilk şut denemesinde muhteşem bir solo bitiriş ile Alsancak semalarında sevinç nidalarını yükseltti. Hatayı kovalaması, adam eksiltmesi, net ve temiz vuruşuyla tam bir golcü işi. Gol ile daha da hareket kazanan oyun, ilk yarıda tek gol dışında pek bir şey vadetmedi. Temkinli, kontrollü iki takımın mücadelesi vardı bu yarıda. Bir de en güzeli, iki tribünün hep bir ağızdan 'İzmir marşı'nı haykırması tabi ki. İkinci 45'lik zaman diliminde ise Altay topu rakibine verip yormayı amaçladı. Kendi alanını savunmada başarılıydı. İlkine nazaran daha iyi bir görüntüye bürünen Bodrumspor ise daha çok deneyen, çabalayan bir ekipti. Fakat sezon girişi itibariyle en verimsiz maçını oynadı desek yeridir. Üstüne bir de 75'te farkın ikiye çıkmasıyla Altay rahatlamış, Bodrum'un daha fazla risk almasına neden olmuştu. İlerleyen dakikalar ise Bodrum'a bir şey getirmemiş, Altay'ın keyfine keyif katmıştı. İzmir ekibi ufak tefek panik sinyalleri verse de, özellikle ilk yarıda büyük takım tavrı takındı. Daha fazlası için derin bir kadro ve alternatifler gerek. Şartlar gereği bu derinlik sağlanamasa da forma rekabeti önemli. Maçları kazanmak ruhu da tribünleri de ateşler. Dün Altay tam bu forma uyuyordu. Lideri gol yemeden devirmek büyük değil, çok büyük iş.
Geçen hafta Adana’da altyapı patentli oyuncuların yükselen formlarını izlerken, formasının altındaki ruhu hisseden gençlere sevgi ile bakmıştım. Özverisi ile Türk futbolunda forması çerçeveletip duvara asılacak isimlerden İbrahim’in hala yarışıyor ve de tabela yapıyor oluşuna şahit olurken de duygulanıyorum. Kaleci Ozan’ın eldivenlerinde eriyen topları, Kutay’ın, Eren’in gelişimlerini dikkatle takip ederken gururlanıyorum. Adanaspor randevusunda hanesine sezonun ilk rakamını yazdıran Altay, ilk üç haftaya oranla temel bazı meseleleri halletmiºe benziyordu. Sırada ligin başından beri çıktıkları en çetin mücadele için çimlere ayak basmak vardı. şimdi oyunu kurma zamanıydı. Bodrumspor, yabancı popülaritesinden uzak, benliğini yansıtan, şampiyon kadrosunu muhafaza edip basamakları tırmanan bir ekip. Kutlanmayı şimdiden hak ediyorlar. Altay, rakibine oranla maça daha iyi bir giriş yaptı. İsabetiyle, ritmiyle, rakip alanda görünmesiyle, etkinliğiyle üstün olan taraf. Daha da önemlisi Bodrum'a fren yaptırtacak kıvamda. Bodrum ekibinin, siyah beyazlıların üç direk arasına ilk denemesi 30'lu dakikalardan sonra Jahovic ile. Yani kendi öz kimliklerinden uzaktalar. Altay için bir fırsat demekti bu aynı zamanda. Tribünlerde hissedilen endişeyi bir an önce dağıtabilmek için ilk 45'te gelebilecek bir gole ihtiyacı vardı ev sahibinin. Eski yeterliliğini aratan Paixao, sahada görülmezken ilk şut denemesinde muhteşem bir solo bitiriş ile Alsancak semalarında sevinç nidalarını yükseltti. Hatayı kovalaması, adam eksiltmesi, net ve temiz vuruşuyla tam bir golcü işi. Gol ile daha da hareket kazanan oyun, ilk yarıda tek gol dışında pek bir şey vadetmedi. Temkinli, kontrollü iki takımın mücadelesi vardı bu yarıda. Bir de en güzeli, iki tribünün hep bir ağızdan 'İzmir marşı'nı haykırması tabi ki. İkinci 45'lik zaman diliminde ise Altay topu rakibine verip yormayı amaçladı. Kendi alanını savunmada başarılıydı. İlkine nazaran daha iyi bir görüntüye bürünen Bodrumspor ise daha çok deneyen, çabalayan bir ekipti. Fakat sezon girişi itibariyle en verimsiz maçını oynadı desek yeridir. Üstüne bir de 75'te farkın ikiye çıkmasıyla Altay rahatlamış, Bodrum'un daha fazla risk almasına neden olmuştu. İlerleyen dakikalar ise Bodrum'a bir şey getirmemiş, Altay'ın keyfine keyif katmıştı. İzmir ekibi ufak tefek panik sinyalleri verse de, özellikle ilk yarıda büyük takım tavrı takındı. Daha fazlası için derin bir kadro ve alternatifler gerek. Şartlar gereği bu derinlik sağlanamasa da forma rekabeti önemli. Maçları kazanmak ruhu da tribünleri de ateşler. Dün Altay tam bu forma uyuyordu. Lideri gol yemeden devirmek büyük değil, çok büyük iş.